Karanlığın Sükûtu / Nigar Yağcı










hoyrat sözler neşter vururken geceye
maskelerin düştüğü suretler kalır akıllarda
karanlığın sükûtu geceyi yırtarken
geride kalan boş bir sedayla seslenir
son trenin son yolcuları diye bağırır istasyon
ne yol vardı ne de uğurlanacak bir yolcu
gecenin ayyuka çıkmış sükutunda
karanlığı yırtarken serzenişler
avazının çıktığı kadar ezer
yüreğinin katmerleşmiş kemiklerini
bir kibrit alevi misali dans eden hayaller
toz bulutu misali uçuşurken havada
beynimde çarpışan kelimeler uğuldanır inimde
yusufun kuyudaki serzenişleri gibi
gecenin karanlığına karışmış
boş bir sedaydı sesim


***
EY YAR













Gönül sazı kırık
Kadim tünelinde
Hazan yeli esti kelam etmez, ey yar!
Merhem diye sürdüğün yaralar
Kabuk tutmuyor ey yar!

Yaprak dökümü sevdalar
Hazan mevsimine kuşanmış
Mavilikler bulutlara teslim
Güneş selama durmuyor ey yar!
   
Toprağımda yeşerttiğin pıtraklar
Batar her gece sineme
Gönül sarayını viran eyledin ey yar!
Dönüp de meyletmez sevdana

Sabahlar örtmüyor üstümü
Gecelere teslim ey yar!
İçimin pencerelerini kapattım
Kalbin kandilleri söndü
Şimdi bana
Tambur, ney neylesin ey yar!

Ay geceye tutulmuş bir kere
Ayın şavkı vurmaz gecene ey yar!..

***EYLÜL HÜZNÜ












Bir gazel misali
Savruluyor her bir parçam
Toplasam toplayamıyorum
Gazellerin üstünü sis bürüdü

Eylül hüznüne karıştı
Yersiz yurtsuz hayallerim
Yağmur oldu
Acılara tutundu



***
KALBİN KALEMİ KIRIKTIR







Ne ararsın? 
Terki viran bağımda...
Mühürlenmiş kalbin esamesi okunmaz!
Anlamaz mısın...
Kurak çöllerde su arar gibi
İnadına yelken açarsın sevda denizine
Bilmez misin ki...
Kalbin kalemi kırıktır,
tek bir cümle yazmaz!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder